Özgür Yazılımın Faydaları

Volkan Gazioglu
2 min readJan 9, 2024

--

Kıymetli paydaşlarım; sizlerin kafasını karıştırmadan, kavram kargaşasına boğmadan, ben diyeyim “özgür yazılım”, siz deyin “açık kaynak kodu” neyse, nasıl derinlikli değer sağlıyor, onu anlatacağım kısaca. Bu klasikleşmiş bir “açık yazılımın faydaları” yazısı değildir. Paylaşmanızı rica ediyorum, kendim için değil, özgür yazılım için.

Kıymetli paydaşlarım, çocuklarımızı okula gönderiyoruz, cep telefonu, tablet, bilgisayar alıyoruz. Bunların yazılımlarını üreten şirketler kodlarını bizimle paylaşmıyorlar. Çocukluktan başlayarak kendi sistemlerine bağlılık yaratıyor, kendilerine esir ediyorlar. Üstelik bu sistemlere sahip olanların kendilerini diğerlerinden elit! görmelerini bile sağlıyorlar.

Halbuki açık yazılım ile hayata başlayan bir çocuk, kullandığı kaynak kodlarını görebildiği için, onun da “kul yapısı” olduğunu, onun da sen ben gibi “etten kemikten” insanlarca emek verilerek yazıldığının farkında oluyor. Kendisinin de böyle bir şey üretebileceği, ya da en azından katkıda bulunabileceği hissine kavuşuyor. Koca kod denizinde insanoğlunun binlerce yıldır biriktirdiği know-how’ı ediniyor. Kendisi de koda katkıda bulunup kaliteli iş çıkardığında yükseliyor, kendisininkinden kaliteli iş gördüğünde haddini biliyor, daha da çalışıyor. Uluslarası bir topluluğun parçası oluyor, lisanı, ilişkileri gelişiyor, görgüsü bilgisi artıyor, özgüveni yükseliyor. Ülkesini, kültürünü tanıtıyor. Tüketmeden üretmeye alışmış bir esaret toplumunun zincirlerini daha beşikteyken kırıyor.

Selçuk Bayraktar’ın bahsettiği konular da bunlardır. “Ben de yapabilirim!”. Ama önce know-how’a erişimin olacak. Edindiğin know-how’ı babandan miras; inanç, aşk, çalışkanlık ve azimle birleştirdin mi; işte sana destan.

Hepimiz destan yazmak zorunda değiliz; hikaye olur, şiir olur, makale olur. Önemli olan üretmek, önemli olan katkıda bulunmak.

Açık kaynak işte biz gibi gelişmekte olan ülkelere böyle faydalar sunuyor. Konuyu Richard abimizin dediği gibi, İngilizce “free” kelimesinin muğlaklığından muzdarip “beleş bira”daki “beleş” gibi anlamamak “ifade özgürlüğü”ndeki “özgürlük” gibi anlamak lazım.

Öğrencilik yıllarımdan beri özgür yazılım hareketinin içinde bulunmuş, uygulamış ve savunmuş birisi olarak yazıyorum. Bu satırları yazdığım 10 yılı eskitmiş bir bilgisayardaki Linux Mint işletim sistemi ile ne kadar mutlu olduğumu, ne kadar gururlu olduğumu anlatamam. Kullandığım sistemde benim, arkadaşlarımın da tuzu var.

Özellikle Milli Eğitim bakanlığımıza çok iş düşüyor ancak kendileri bu konuda neredeler açıkçası pek bilmiyorum. Umarım çocuklarımız “el atına binerek” hava atılmayacağı acı tecrübesini içşelleştirebilirler.

Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin!

Ah Türk milleti ah!

--

--