Volkan Gazioglu
3 min readJun 21, 2022

Fuşya sever misiniz?

Fuşya

Google bundan 6 yıl önce sessiz sedasız bir çalışma başlattı: Fuchsia. Fuşya bilirmisiniz bilmem; pembe ile mor karışımı. İşin ilginç yanı Pembe (Pink) Apple’ın 1990'lardaki işletim sisteminin kod adı, Mor (Purple) ise ilk kuşak iPhone’ların. Spekülasyonlar bir yana, Fuchsia, yetkili ağızdan açıklamalara göre “alternatif” değil “modern” bir işletim sistemi arayışı (Bu konuda LinkedIn’de “Yazılım Teknolojileri Neden Bu Kadar İlkel?” başlıklı bir küçük makalem vardı onu da aşağıya iliştirdim bu arada). Şimdilik sadece; evler, arabalar vb gibi akıllı cihazlara yönelik olarak konuşuluyor olsa da yarının bizi nerelere götüreceğini kimse bilemez değil mi?

Fuchsia’yı Lenovo L13 Yoga (8 core) üzerinde derledim. Birkaç saat sürdü. Ekran kartımla pek sevişmediler. Emulator üzerinde şöyle görünüyor:

Linux Mint’imin üzerinde Fuchsia (KVM — Lenovo Yoga L13)

Fuchsia’nın paket sistemi Web’teki gibi URI’larla çalışıyor. Zaten emulator çalıştığında arkada bir de paket sunucu hizmete başlıyor. Paketler çalışma anında çözüldüğü için, bir sistem komutunu girip değişiklik yaparak çalıştırabiliyoruz 😯.

“Capability based” bileşen (component) yapısı hem güvenlikli hem de esnek. Üç çeşit kabiliyet var (capability); gelen, giden, teşhir edilen.

Fuchsia’nın mimarisi

Fuchsia’nın en büyük farkı; ChromeOS ve Android’in aksine, Linux çekirdeği kullanmıyor, Zircon kullanıyor. Zircon, gömülü cihazlar için üretilen LK (Little Kernel) yı temel almış. Çoğunlukla C++ ve Assembly kullanılarak yazılmış olan Zircon, Linux çekirdeğinden esinlenmiş olsa da büyük fark var. Örneğin Unix stili sinyaller (signals) yerine event temelli programlayı ve observer kalıbını kullanıyor. Çoğu sistem çağrısı (system call) ana thread’i bloklamıyor. Yine Unix sistemlerinde kaynakların dosya şeklinde temsili yerine nesne şeklinde temsili tercih edilmiş.

Zircon’un diğerlerinden farkı

Kullanıcı arayüzü ve uygulamalar için ne tercih edilmiş tahmin edin? Hayır bilemediniz :) Flutter! Flutter sayesinde Android ile karşılıkla uygulama alış-verişi de mümkün üstelik.

Garafik motoru Vulkan tabanlı Escher. Pek bilmiyorum özelliklerini ama sanırım Google’ın Material tasarım arayüz yaklaşımını Fuchsia’ya taşımayı hedefliyor.

Google geçtiğimiz yıl Chromecast tabanlı bazı ev aygıtlarında Fuchsia’yı kullanmaya başladı. Samsung’un bazı akıllı telefon modellerinde Fuchsia’yı kullanabileceği yönünde dedikodular var. C gibi, Windows gibi, Linux gibi bazı teknolojilere ağır yatırım var, hayat öyle kolayca değişmeyecek ama, geleceğin 5G+ IoT AI dünyasında daha derli toplu işletim sistemlerine ihtiyaç olduğu da açık. Hayat durmak bilmiyor. Sağlıcakla kalın.

(LinkedIn Haziran 2022, Volkan Gazioğlu)

YAZILIM TEKNOLOJİLERİ NEDEN BU KADAR İLKEL?
Yazılım teknolojilerinin geldiği noktaya bakıyorum da, sanki çok mesafe katedememişiz gibi. Hani üstelik tarihçeye 1800'lü yıllardan Ada ablamızdan başlamayacağım, ya da hayatımızda hala varlar mı yoklar mı bilemediğimiz COBOL, LISP, BASIC, PASCAL’lı 50'li-60'lı yılları pas geçiyorum. Bugünün hala vazgeçilmezi olan C ile, benim doğum tarihim ile miladı alıyorum.
Yeni dillerden, ilgi çeken, ancak akıbeti ne olur bilinmezler var son on yılda türeyen, ne bileyim; Rust, Dart, Kotlin, Elixir, Typescript, işte Swift. Parlayan paradigmalar; işte declarative, functional vs.
Sonuç: Faytııınnn and cavaskriiipt! İki hilkat garibesi. 60 sene geçmiş ve milletin dilinde bu iki kelime. Hayret!
Yapay zekaya bakıyorum. İkinci yapay zeka kışını yaşarken Prolog ile bitirme tezimi hazırlıyordum, sene 1994. Şimdi hani yeni bir kış yaşanmaz eminim ama bu alanda da; konjonktürün sağladığı kullanım senaryoları harici kayda değer bir gelişme yok.
Kafamızın ütülendiği container, kubernetes alanında çok eskiye 70'lerin sonuna chroot’a inmeyelim ama ama işin özü yine 80'lerin sonu; cgroups, namespaces’tir. LXC’dir.
Hayatımızın her alanına girmiş olan Linux ve hayvani monolitik çekirdek tartışması, Microsoft Windows desen, macOS desen 70'lerin ortasından Xerox PARC Alto’nun ekmeğini yiyorlar, hala aynı konsept.
İnsanlarımızın hayranlıktan gece beraber yattığı iOS’in arayüzünün bendeki demode algısını anlatmayayım, anlatması da anlaşılması da zor olur.
XML yedik XML içtik, şimdi Yeamıl Yeamıl.
Yazılım geliştirme yaşam döngüsünde otomatik devreye alma bir Nirvana!
Güvenlik konusu ise komedi, hiç girmeyeyim, özellikle Microsoft ile polemik yaşamayayım.
Sürç’ü lisan ettiysek affola amacımız tabi ki gelinen noktayı hor görmek değil, üstelik konuyu elimden geldiğince yazılım alanına sınırlamaya çalıştım, ama benim tarafımdan görünen budur.

fuchsia.dev, https://xeraplants.com/plants/fuchsia-campopple/, wikipedia

Volkan Gazioglu

Buradaki yazılarım LinkedIn paylaşımlarından oluşmaktadır. Bu nedenle Medium'da yayınlanma tarihleri farklılık gösterebilir.